12 Temmuz 2010 Pazartesi

Mavi Konteynır

Televizyonda, internette, bazen cep telefonlarımıza gelen çevreye yönelik yapıcı mesajlar ve gördüğümüz afişlerde çevreye duyarlılığıma yönelik olan ifadeler ne kadar etkili acaba diye sormadan geçemeyeceğim... Benim deyinmek istediğim konu çöp konteynırları ile yanyana duran büyük geri dönüşüm kutularının kullanımı...
Küresel ısınma insanların yönlerini biraz daha bioenerjiye çevirmekte.Mesela kızartma yağı atıklarının toplanıp enerjiye dönüştürülmesi bir örnek...Bu iyi bir örnek ama ormanların gitgide azalması.Aşırı sıcaklardan yangın çıkması ve ormanların yakıt, mobilya, kitap, defter gibi alanlarda çok sık kullanılması ormanların daha doğrusu ağaçların neslinin tükenmesine dolaylı yoldan biz insanların da hayatının tehlikeye girmesi gibi bir sorunla kendimizi karşı karşıya bırakıyoruz.
Peki geri dönüşümün bu konudaki ilgisi ne olabilir? Hayatı tehlikeye giren ağaçların azalma riskini elimizde kullanım devri biten kağıt, karton vs. ıvır zıvırları geri dönüşüm konteynırına atarak azaltabiliriz.
Plastiklerin doğada çözünürlüğünün zor olduğunu biliyoruz.Türk milletinin gözüyle görünce inanma huyundan dolayı pek dikkat edilmeyen bir durum.Sanki video çekilse bak bunlar çözünür değil denilse net bir şekilde anlaşılsa artık geri dönüşüm kutusuna atacaklarmış gibi...
Bu kadaar sosyal mesajı neden verme gereksinimi hissettim!İnsanlar bilinçlensin tabii ama ben bir şikayetimi dile getirmek için o kadaar mesaj vermek istedim.Şikayetim şöyle;
Demir mi, çelik mi tam olarak bilmediğim yılların çöp konteynırının yanında mavi ve üzerinde bariz belli geri dönüşüm işareti ve resim olarak kağıt, teneke, plestik resimleri...Yani diyor ki 'Benim içime şunları şunları atmalısın!'Evet çok güzel peki elinde yığınla koli olan bir teyzemizin ne yapması gerek?Eminim hepiniz yanlış yere attığını tahmin etmişsinizdir.Galiba Mavi konteynırının deliğinin küçük olması buna sebep oldu..Zaman önemli tabi hepsini teker teker koymak varken hayatının birkaç saatini de onunla beraber çöpe attığını düşünmemesi ne acı.Bütün bu sosyal mesajların sebebi bu Çağdaşkent'te oturan mavi üst giyen teyze...
Fatmanur Ahmetbeyoğlu

Doğalgaz

Adım başı bir afiş '...Mühendislik'.Doğalgaz ile alakalı bir çok bez afiş dolanıyor sokaklarda.Birini farketmedin mi mutlaka bir başkasını gözünden kaçıramıyorsun.Bu kadar doğalgazla haşır neşir iken büyük ihtimalle bu konuda pek sorun yaşamıyoruzdur.Gebze'liler bilir sorun olup olmadığını...Bu yüzden belli sohbetlerin sonucunu çıkardım;
Doğalgazdan yana bir sıkıntı yok ama eve gelene kadar ki serüveni can sıkıcı gerçekten.Diyelim ki yeni bir eve taşınıyoruz...Evin doğalgaz aboneliği olması gerek ve bu aboneliğin sizin üstünüzde olması gerek.Devir daim bile olsa yapılması gereken işlemler var.Bu o kadar uzun süren bir işlem ki neredeyse bir ya süren bu bekleme evresi insanları piknik tüpünde tek tip akşam yemeği yapmaya, yine tüpte ısıtılan dökme suyla yıkanmaya mecbur bırakıyor.Bu işler nasıl ilerliyor pek fikrim yok ama yavaş ilerlediği kesin.
***
Elektrik
08.07.2010'da trafo patlamış, bundan dolayı iki günde belirsiz dönemlerde elektrik kesintisi yaşadık.Daha önceden elektrik kesildiğinde sular da giderdi bu sefer çok şükür böyle bir şey olmadı.Elektrik bir evin can damarıymış gibi geldi bize.İnsanların nasıl damarları varsa evin damarları da elektrik kabloları...Bir sonraki gün ailenin erkekleri top oynarken karanlıkta oynadılar.Elektrik olmazken gitmedik tabii.Her yerde var bir sahada yok.O kadar etkilenmişiz ki hepsini üstüste gelmiş gibi trafoyu sorumlu tuttuk.Babam karanlıktan dolayı kaç gol yedi...
Yer:Çağdaşkent futbol sahası
Takımlar:-Tekoba İnşaat-Atah Mühendislik
Sonuç belli değil top var mıydı yok muydu hatırlamıyorum...Sahaya 'Işıklandırma' istiyoruz!

4 Temmuz 2010 Pazar

Gebze Toplu Taşıma..

Doğrusunu söylemek gerek ben ne Gebze' liyim, ne Gebze'de doğdum ne de yıllardır Gebze'de oturuyorum...Açıkçası yabancı bir gözle bakıyorum Gebze'ye.
Buranın otobüsü İstanbul'unkinin yarısı kadar...Bana hepsi minibüs gibi geliyor bu yüzden.. Gelelim sıkıntıları sıralamaya...Duraklar çok az. Bundan dolayı yoldan alıp indiriyor şoför amcalarım.Neden durak yok?Bir çubuk dikilebilir bence en azından yolcu ile minibüsler arasında bir nizam olurdu.Yol kenarında bekleyen herkese sormak zorunda kalıyorlar.
Durak yakınlarında ise ayrı bir sorun var... Şoför amcalarım durağa yaklaşırken yavaş yavaş ilerliyorlarmış ki durakta yolcu biriksin.Minibüs arkasında kuyruk oluşturan otomobiller pek dertli. Önü boş aheste ilerleyen bir minibüs görürsek şaşırmayalım..
Minibüslerin en güzel özelliğinden biri Kentkart. Kartın kullanımının yaygınlaşması için yapılan nakit ile indirimli arasındaki cüz'i fiyat farkı az da olsa bence çok mantıklı.İyice yaygınlaştırmak için.Cep dostu..
***
Çağdaşkent'ten Perşembe günleri pazar için geçen İstanbul otobüsünden bozma Çayırova Belediyesi servis araçları.Çok iyi bir sistem.Hem ücretsiz hem de sıcak havada güneşin altında kavrulmayı engelliyor .Ancak... Otobüs yolcu almak için durduğunda bir anda hurra içeri bir kalabalık en kötü yanı.Ha güneşin altında yürümüşsün ha kalabalıkta solunum yetersizliği çekmişsin...
Biz de pazara gitmek için bu otobüsü kullandık gidişte pek problem yoktu.Yine de boş otobüste yer kapmak için çırpınan birçok kadın ve çocuk ite kaka içeriye girdi..Pazara yol aldık..
Vardığımızda inmek ayrı bir dert.Daha inmeden otobüse binmeye çalışan insan topluluğu...
Dönüş vakti geldiğinde durakta beklemeye koyulduk.Otobüs geldiğinde yine aynı tantana inen çıkan...Bu sefer tıkabasa doldu...On metre ilerlemiştik ki arka tarafın dörtte biri boşaldı...O kadarcık bile mesafeyi yürümemek için hem kendileri sıkıntıya giriyor hem de otobüstekileri sıkıntıya sokuyorlar.Bir nebze rahatlamıştık .. Otobüste küçük çocuklar...Tek başlarına gezmek için binmişler.Pazar servisini kötü emellerine alet eden minikler:)
Demem o ki pek güzel böyle bir servisin olması ama (Babamla vardığımız bir fikir)ya takviye gerek ya da Çağdaşkent'e bir pazar gerek.. Camii'nin de gerek olduğu gibi...

Fatmanur Ahmetbeyoğlu

28 Haziran 2010 Pazartesi

Bir Çarşamba Sabahı


Bir gün Annem,ablam ve ben Gebze Postahanesi'ndeyiz.Daha önce de gitmiştim bir kere hatırlıyorum bomboştu ve sadece bir görevli vardı.Bir daha ki gidişimizde beklemekten yorulmuş, sıkılmış insan topluluğu karşıladı bizi.Kapıda bekleyenler de cabası...
Herkes isyan bayrağını çekmiş..Numara '73'ü gösteriyor bizim kağıt '133'...Büyük hayal kırıklığı...İnsanlar söyleniyorlar cevap olarak 'Yeterli görevli yok!' geliyor.Dışarıda onca işsiz varken...Devlet dairelerinde en çok çektiğimiz sıkıntı bu değil mi?''Beklemek''İşimizi halletmek için 'beklemek'...
Bu kuyrukta uygulanmaya konmuş bir de çözüm var..Ben kadınlarda rastladım.Hepsinin elinde 2 numara.Biri birinden çok daha erken.Daha önceden iki numaraya sahio teyzemiz çıkarken büyüğünü bir sonrakine bırakıyor.Elinde 2 numara olan bir sonraki şahıs büyük numarayı daha sonra gelenlere veriyor..Bu sıra sürekli böyle sürüp giderken çalışmaktan bunalmış görevliler sırası gelince bir iki dakika geciken beyefendinin ardından gelene ışığı yakıyor..
Postahanede işler böyle ilerliyor...'133' numaralı kağıdı kullanmadık tabii..Bir teyze '98' numarayı verdi ve işimizi daha erken bitirip çıkarken eski numaramızı taksim ederek yenilenen kalabalık arasından uzaklaştık...Devlet dairelerinin bu havası güzel..
Bir başka gün...Yer Fatih...Belediye binası.Nüfus kağıdı için işlem yapmaya gidiyoruz.Bir o yana bir bu yana koşturan insanlar.İsim peşindeler...Diğer yandan bekleyenler..Çalışmaktan yorulmuş görevlileri de unutmamak gerek...
Fatmanur Ahmetbeyoğlu

26 Haziran 2010 Cumartesi

Kabusum'sun Matemetik


Şikayet etme devrindeyiz şimdi.Ben de sıralıyorum..Öncelikle bu yıl başlayan bir sorundan bahsetmek istiyorum..12 sınıfı karne günü bitirmiş bulundum ve matematikten dolayı ortalamam 3.82 olmasına rağmen belge alamadım..Bunun sebebi benim çalışmamam biliyorum ama asıl sorun şu;10.sınıftan beri sözel öğrenci olan şahsım 12.sınıfın son dönemi okul değiştirdim ve geldiğim okulda matematik zorunlu..2 saat bile olsa..2.5 yıl bu dersten uzak hayat süren ben bir dönemde nasıl konuları çözüp iyi not alabilirdim??...Sırf bu yüzden belge alamadım ve bu sistemi getirenlere tepkiliyim..Aslına bakıldığında çok iyi bir sistem üniversite sınavında önemli derslerden biri olan matematik her yıl tekrar edilip pekişir...Bu sistemin güzel olması benim mağduriyetimi gölgelemiyor ama...
Fatmanur Ahmetbeyoğlu
http://www.avrillavigne.com/